Skip links
kabul ve kararlilik

HER TAKINTILI DÜŞÜNCE YA DA DAVRANIŞ OKB MİDİR?

Yapılan araştırmalara göre takıntılı düşünceler sadece Obsesif Kompulsif Bozukluğu olan
kişilerde değil çoğu kişide yaygın olarak görülmektedir. İçerik olarak takıntılara çok
benzeyen, istenmeyen zorlayıcı düşünceleri, Obsesif Kompulsif Bozukluğu’nda görülen
takıntılardan ayırmak gerekir. Çünkü biri normalken, diğeri başlı başına tedavi edilmesi
gereken bir hastalığın belirtileridir. İkisi arasındaki en önemli fark; OKB’li kişiler daha çok
sayıda takıntı bildirmektedir ve onların takıntıları daha yoğundur, sıkıntı yaratır ve kontrol
etmesi oldukça güçtür.
Aklınızdan “temiz, tertipli ve düzenli olmanın; güvenlik amacı ile kapıları, pencereleri kontrol
etmenin ne zararı var, bunlar hastalık mı sayılmalı?” şeklinde düşünceler geçebilir. Elbette bu
davranışları günlük yaşamımızda yapıyoruz ve hastalık olarak sayılmamalıdır. Ancak tıbbi
açıdan bu şekildeki düşünce ve davranışların hastalık sayılabilmesi için günlük işlevlerimizi
etkileyecek, kısıtlayacak, bozacak kadar şiddetli ve yoğun olmalıdır. Örneğin, bir ev kadınının
temiz ve düzenli olması doğal olarak hastalık sayılmaz ama hemen her gün, günün her
saatinde temizlik yapıyor, her gün çamaşır yıkıyor ve bu davranışları nedeni ile de çocuklarına
onları sağlıklı bir biçimde yetiştirebilmek için yeterli zamanı ayıramıyorsa hastalık olarak
değerlendirilebilmelidir. Ya da dini olarak gereklilikleri tam yerine getirmediğine inandığı için
saatlerce duştan çıkmamak ve giderek sürenin artmasından dolayı artık duş almak bile

istememek. Birini evden çıkarken camları kapıları kontrol etmesi prizleri kontrol etmesi
güvenlik amaçlı sayılabilir ancak çıkarken tekrar tekrar eve girip bakması okb olabileceğini
düşündürtebilir.

Leave a comment

Call Now Button