Menopoz dönemindeki hormonal değişikliklerle ortaya çıkan ruhsal değişiklikler duygu
durum ve davranışları da etkiliyor. Menopozla birlikte ortaya çıkan değişimlerin kadınların
psikolojisine yansımasıyla bu süreci zorlaştırmaktadır. Özellikle Psikiyatrik hastalık öyküsü
olanlar, menopoz öncesi premenstruel sendrom yaşayanlar, eş desteğinden mahrum olanlar ve
duygusal beslenme yönünden yetersiz olanlarda bu dönem daha zor ilerlemektedir. Yapılan
araştırmalar sonucunda; menopozun olumsuz bir olay olarak görülmesi, menopozdan sonra
kendilerini bir kadın olarak görmeme düşüncesinin varlığı, menopoz döneminin sorunlu bir
dönem olarak kabul edilmesi, menopozun yaşlanmanın bir adımı olarak düşünülmesi,
menopoza giren kadınların fiziksel çekiciliğini kaybettiği düşüncesinin olması ve
menopozdan sonra cinsel ilişkide bulunamayacaklarından endişe duyulması gibi inanışların
olması menopoz dönemini zorlaştırmaya etken olmaktadır.
Menopozu en kolay şekilde yaşamak için bunun bir hastalık değil hayat döngüsünden
yaşanması gereken bir süreç olduğu anlaşılmalıdır. Bu dönemin çok sorunlu olduğu ve
yaşlanmanın bir adımı olarak görülmemesi gerektiğinin farkına varılmalıdır. Bu dönemde
fiziksel egzersizler yapılabilir. Yürüyüş, yoga gibi dinlendirici aktivitelere zaman ayırılabilir.
Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek gerekir. Vitamin yönünden ağır basan yiyecekler
tüketilmeli, daha dinç hissettiren ve bağışıklık sistemine faydalı gıdalar tüketilmelidir.
Uyumadan önce yağlı, tuzlu gıdalardan uzak durulmalıdır. Uyku düzenini de bozmamak aynı
saatlerde uyumak ve uyanmak önemlidir. Menopozun sadece doğurganlığı bitirdiği ve bunun
da belli rahatlıklar sağlayacağı unutulmamalıdır. Bu dönemde duygusal ve sosyal destek
almakta değişen hormonal, fiziksel ve psikolojik değişikliklerin konuşulması ve paylaşılması
da sürecin kolay geçilmesine yardımcı olmaktadır.
Psikiyatrist Dr Burak Toprak