Skip links
depresyon nedir 1

VAROLUŞSAL OLARAK ÖFKE

Anlam arayışının insanın temel motivasyon kaynağı ve harekete geçirici gücü olduğu tezi,
varoluşçu kuramın temelini oluşturmaktadır. Victor Frankl’a göre insan, zaten anlamlı olan bir
dünyada anlam keşfi sürecindeyken, Irvin Yalom’a göre anlamsız bir dünyayı anlamlı hale
getirmeye çalışmaktadır. İnsancıl ekolün öncülerinden sayılan Horney’ın teorisinde ifade
ettiği “insanların kendilerine özgü potansiyellerini geliştirmek için çaba harcayan varlıklar
olduğu” fikri de bu anlam arayışının bir başka ifade biçimini oluşturmaktadır.

Varoluşunu anlamladırmaya çalışan bireyin anlamsızlık ve umutsuzluk hissi yaşadığında
giderek bu girdabın içine doğru çekilir. İnsanın pasif hale gelmesi ile anlamlı, aktif ve biricik
bir özne olması durumunun “engellenmesi” temel varoluşsal öfkeyi doğurmaktadır.
Öfkenin tanımına bakıldığında bireyin ihtiyacının karşılanmaması ve engellenmesi
durumunda ortaya çıkan bir duygu durumu olmaktadır. Ve öfkenin kendisinin değil ifade
ediliş biçiminin olumsuz bir durum olduğu belirtilmiş, öfke duygusunun insanı harekete
geçirici ve insanın kendisini daha iyiye yönlendirebilmesi açısından fark ettirici bir yönünün
olduğuna da dikkat çekilmiştir. Öfke tanımı açısından değerlendirildiğinde, karşılanması
temel ve zorunlu bir ihtiyaç olan anlam arayışının engellenmesi veya tatmin edilmemesi de
öfkeyle sonuçlanabilir. Bu durum kişinin potansiyelini gerçekleştirememesinin yol açtığı
yabancılaşmayla ilişkili olan “öz-nefret” kavramı ile de benzerlik göstermektedir. Varoluşsal
öfke, varoluşsal kaygı gibi yapıcı ve bozucu etkisiyle insan varoluşunun çekirdeğinde yer alır.

Yani, varoluşsal öfke varoluşunun farkında olan ve bir arayışa giren insanın karşılaştığı temel
varoluşsal kaygılar gibi mücadele edilmesi gereken temel bir faktördür. Bunun yanı sıra, bu
varoluşsal öfke ile uyumsuz bir şekilde baş etmeye çalışmak psikopatolojiyle
sonuçlanabilecek bir durumdur. Psikopatolojik durumlar, varoluşsal sorunlardan yani insanın
anlam arayışının engellenmesinin ve yaşamda anlam ya da değer bulamamasının bir sonucu
olarak ortaya çıkması olarak tanımlamıştır. Obsesyon ve depresyon gibi patolojiler bireyin
varoluşsal sorunlarından beslenmektedir. Ayrıca öfke ile depresyon ve diğer psikopatolojik
belirtiler arasında anlamlı ilişkilerin bulunduğunu belirten çalışmalarla birlikte depresyon ve
öfke konusunu farklı bir çerçevede ele alan Engin Geçtan, kişinin kendine yönelik öfkesini
varoluşsal öfke olarak adlandırmış ve varoluşsal öfkenin depresyonla iç içe geçmiş bir kavram
olduğunu ifade etmiştir. Varoluşsal sorunlarla karşılaşan bireylerin bu sorunlar ile
yüzleşmeleri sonucu varoluşsal depresyonun ortaya çıkacağı literatürde yer almaktadır.

Psikiyatrist Dr Burak Toprak

Yorum Yapın

Bu web sitesi, web deneyiminizi geliştirmek için Cookie'leri kullanır.
Call Now Button